<%@ Language=JavaScript %> Sınırsız Müze

Click on the pictures to enlarge them.

Tarih boyunca Batı ve Doğu arasındaki köprü konumuyla çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmış olan ve bu özelliğiyle çok renkli kültürel bir mozaik oluşturan Anadolu’nun tanıtımına yönelik çabalara bir yenisi ekleniyor. Tarihin her döneminde farklı renklere bürünmüş ama her zaman zenginliğini ve canlılığını korumuş olan bu mozaik, Sınırlar Ötesi Müze ile, Osmanlı Devleti’nin doğum sancıları çektiği ve daha sonra da gelişip serpildiği XIV-XV. yüzyılların renkleriyle gözler önüne seriliyor.

Erken Osmanlı Sanatı ve Beyliklerin Mirası projesi, Sınırlar Ötesi Müze (SÖM), Akdeniz’de İslam Sanatı sergisinin Türkiye kolu olarak, Batı Anadolu ve Trakya’daki XIV. ve XV. yüzyıl kültür mirasımızı aktarıyor. SÖM’ün geleneksel sergilerden en temel farkı, ziyaretçinin sanat eserlerini gerçek ortamlarında içinde bulundukları coğrafi bütün içinde gezebilmesi.

 

SÖM sergileri belli bir coğrafi bölgeyi kapsamakta ve çeşitli güzergahlardan oluşmakta. Ziyaretçi, gezilecek yerlerin tarih dokusu içinde tanıtıldığı katalog eşliğinde, yönlendirme levhalarını izleyerek, önünde tanıtıcı levhanın bulunduğu esere ulaşıyor. Böylece kapalı bir mekanda oluşturulan serginin aksine, eseri kendi doğal çevresinden koparılmadan görme olanağına sahip oluyor.

Projede önerilen sekiz farklı güzergah üzerinde görülmesi tavsiye edilen yapılar ve eski eserler Batı Anadolu’da yer alan beyliklerin ve Osmanlı dönemi Türk kültürünün algılanmasına katkıda bulunacağı düşünülerek seçilmiş. Güzergahların ilk üçü Menteşeoğulları (Milas, Beçin ve Balat), Aydınoğulları (Selçuk, Tire ve Birgi) ve Saruhanoğulları (Manisa) beyliklerini kapsıyor. Bu güzergahlar, Antik ve Bizans uygarlıklarının yeşerdiği topraklarda gelişen yeni bir yaşam biçimini anlatıyor. Burada beyliklerin sanatsal ve mimari başarılarının yanısıra, Anadolu’yu kendilerine yurt olarak kabul eden toplulukların genel karakterleri hakkında da bilgiler sunuluyor.

Üçüncü güzergahla birlikte Osmanlı dünyasından da bahsedilmeye başlandığı görülüyor. Osmanlı şehzadelerinin eğitildiği önemli merkezlerden biri olan, Spil dağına sırtını yaslamış Manisa ile başlayan güzergah, daha sonra Bursa’ya doğru uzanıyor.

Serginin dördüncü güzergahı, Osmanlı Devleti’nin başkentliğini yapmış olan Bursa. Osmanlı’nın gücünü vurgulayan yapılarla donatılmış olan kent, döneminin önemli bir ticaret (özellikle ipek ticareti) merkeziydi.

 

Dünyaca ünlü Osmanlı çinilerinin yapım merkezi olan İznik’i içine alan beşinci güzergahtan sonra, Osmanlı Devleti’nin doğup geliştiği toprakları içeren altıncı güzergah (Yenişehir, İnegöl ve Karacabey) Marmara Denizi kıyısı boyunca batıya doğru ilerleyerek Çanakkale’ye ulaşıyor.

Asya’da başlayıp Avrupa kıtasında devam eden yedinci güzergah ise (Çanakkale, Eceabat, Gelibolu ve Uzunköprü) Edirne’de sona eriyor.

Erken Osmanlı Sanatı ve Beyliklerin Mirası konulu Kültür Yolu Projesi, Avrupa Komisyonu Euromed Heritage Programı, T.C. Kültür Bakanlığı ve Ege Üniversitesi’nin ortak çalışmasıyla gerçekleştirildi. Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gönül Öney başkanlığında ve Prof. Dr. Rahmi H. Ünal koordinatörlüğünde, yine aynı üniversitenin Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyelerinden oluşan bilimsel bir komitenin iki yılı aşkın çalışmaları sonucu gerçekleştirilen Kültür Yolu’nun açılışı 22 Ekim 1999 tarihinde İzmir’de yapıldı.

Anatolia, alias Asia Minor, the peninsula which is most of Turkey’s land mass, has been a bridge between East and West throughout history, and home to many civilizations. Now a new project reflecting the colorful cultural mosaic of this ancient land has been launched by the Museum With No Frontiers, focusing on the fascinating story of the 14th and 15th centuries, when the Ottoman Empire struggled into being and began its process of expansion.

The Early Ottoman Art - Legacy of the Emirates project is the Turkish arm of the Islamic Art in the Mediterranean exhibition being organized by the Museum With No Frontiers. It will throw light on Turkey’s cultural heritage in western Anatolia and Thrace during these two critical centuries. The project differs from traditional exhibitions of the museum in that visitors will see the works of art in situ, and so gain understanding of their original environment. The Museum With No Frontiers exhibitions cover a specific geographical region along diverse routes. Guided by a catalogue explaining the historical background of the different works of art, the visitor will follow the signposts to each one, where they will find an information panel. In this way, unlike the traditional indoor exhibition, the works of art will be seen in a macro context.

The project recommends buildings and antiquities to see on eight different routes. They have been selected as contributing to understanding of the Turkish emi­rates which ruled western Anatolia at this time, and Turkish culture of the early Ottoman Empire, which itself began lie as just another small emirate. The first three routes cover the Menteşeoğulları (an emirate which ruled Milas, Beçin and Balat), the Aydınoğulları (Selçuk, Tire and 

 Birgi), and the Saruhanoğulları (Manisa). These routes describe a new way of lie which developed in a region where earlier Hellenistic, Roman and Byzantine civilizations had flourished. As well as the architectural and artistic achievements of the emirates, visitors will be informed about the characteristics of the Turkish communities which were newly making their home in Anatolia.

With the third route the Ottomans make their first appearance in the picture. This starts at Manisa, at the foot of Mount Spil, one of the region’s major cities where Ottoman princes received their first training in government, and continues northwards as far as Bursa.

The fourth route is located entirely in Bursa, the first Ottoman capital, with its many buildings expressing the power of the new empire. Bursa became an important center of trade, particularly silk.

The fifth route takes visitors to İznik, manufacturing center of the celebrated Ottoman ceramics, and the sixth runs through the lands of early Ottoman Empire expansion (Yenişehir, İnegol and Karacabey), and westwards along the Marmara Sea coast as far as Çanakkale.

The seventh route begins on the Asian shore and runs through European Turkey to Edirne, passing through Çanakkale, Eceabat, Gelibolu (Gallipoli) and Uzunköprü.

Early Ottoman Art-Legacy of the Emirates is a Culture Road Project organized. Jointly by the European Commission’s Euromed Heritage Programme, the Turkish Ministry of Culture and  Ege University. It is the result of over two years work by project director Prof Dr Gönül Öney, Assistant Rector of Ege University, coordinator Prof Dr Rahmi H. Ünal, and an academic committee consisting of lecturers at the Art History Department at the same university. The Culture Road opens in İzmir on 22 October 1999.

 

Mayıs  Ana Sayfasına dönüş         Back to May Main Page